Çağatay Özdemir Kimdir?

Merhaba. Ben Çağatay Özdemir. 1990 yılının bir Eylül ayında Samsun’da doğdum. Babam bir öğretmen olduğu için görevi gereği gözümü açmamla beraber gezmeye başlamıştım. Henüz ben iki aylıkken Sivas’ın Divriği ilçesine taşınmışız. Çocukluğumu burada gökkuşağını ve yüksek dağları izleyerek, derelerde yüzerek ve hayvanlarla oynayarak geçirdikten sonra 9 yaşımda İstanbul’a taşındık.

Henüz 5-6 yaşlarındayken babamın kitaplığında bulduğum bir coğrafya ansiklopedisi ile başlamıştı her şey. Çocukken uzun saatler gökyüzünü izlediğim, yükseklere çıkıp aşağıları gözlediğim günlerim bitmek bilmezdi. Babamın ansiklopedisinde gördüğüm dünya haritasında Türkiye’nin ufacık bir kara parçası olduğunu fark ettiğimde ise artık Casper’ın, Jetgiller’in, Power Rangers’ın bir önemi kalmamıştı ve hayatımın ilk değişim tohumları yeşermişti.

Sivas’da başladığım ilk öğretimim İstanbul’da devam etti. İlkokul, lise ve üniversiteyi İstanbul’da okudum. İstanbul Kültür Üniversitesi – İngilizce Uluslararası İlişkiler bölümü 2013 mezunuyum.

İlk yurtdışı deneyimimi 2010 yılında 19 yaşımda Work and Travel programı ile Amerika Birleşik Devletleri’nde 4 ay kalarak yaşadım. Bu deneyimimden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Hayata bakış açım tamamen değişmişti. Özgüvenim arttı. Üniversite hayatımda gerçekleştirdiğim birçok yurtdışı gezimden ziyade Erasmus öğrenci değişim programına katılarak bir sene boyunca Çek Cumhuriyeti’nin Prag şehrinde öğrenim gördüm. 21 yaşımda, hayatımın en büyük tecrübelerini ve bugünkü karakterimin temellerini atmamda başrol oynayan koca bir sene geçirdim.

İstanbul’a döndüğümde ise kendi organizasyon markamı kurarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirip, Erasmus öğrencilerine yönelik ilk bağımsız organizasyon markasını kurmuş oldum. Henüz 22 yaşında, yurt içi-yurt dışı gezileri ve İstanbul’un en meşhur gece kulüplerinde partiler düzenleyerek hem kendi geçimimi sağladım hem de var olan çevremi kat kat genişlettim. Dünya’nın hemen hemen her kıtasında ve çoğu ülkesinde buluşup zaman geçirebileceğim yabancı arkadaşlar edindim.

2013 Kasım ayında başladığım askerlik görevimi yaklaşık 6 ay sürdürdükten sonra 2014 Nisan ayında tamamladım. Geldikten sonra bir süre daha organizasyon işlerime devam ettim. Daha sonra ise H2B programı ile tekrar Amerika Birleşik Devletlerinin yolunu tuttum. Yaklaşık bir sene kaldığım ABD’de hem çalıştım hem hayalim olan -American Dream- “Road Trip” lerini gerçekleştirdim. 2010’da gezdiğim batı yakasını bu sefer 2015’te doğu yakası ile taçlandırdım.

ABD’den döndükten sonra ise 2016 şubat ayında artık klasik sisteme ayak uydurup havacılık sektöründe bir holdingde Satış Pazarlama Uzmanı olarak işe başladım. Tam 1.5 sene beyaz yaka olarak 9-6 sistemi ile devam ettiğim ofis işimden 25 Ağustos 2017’de istifa ederek dünya turuna çıkmaya karar verdim.

Tek yön bilet ile Dünya Turu’na çıkmadan önce merak edenler için; 16 ülkede bulunmuştum. Kimisinde bir sene yaşadım, kimisinde ise iki gün kaldım. Şuan bulunduğum ülke sayısı 40’dan fazla. Ancak ben skor peşinde koşmadığım için gittiğim ülkeleri saymıyorum. Gittiğim yerleri hissetmek için, kültürlerini yaşayışlarını insanları anlamak için uzun kalmaya çalışıyorum. Dünya turumda da bu değişmedi. İşimden istifa ettikten sonra sırasıyla Lübnan, Sri Lanka, Malezya, Tayland, Myanmar, Singapur, Kamboçya’da seyahat ettikten sonra Avustralya’ya work and holiday vizesi ile gidip bir sene boyunca çiftlik işlerinde çalışıp para biriktirdim. Aynı zamanda Avustralya’yı gezdim. Ardından Endonezya, , Fiji, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Hong Kong, Macau, Vietnam, Laos ve Nepal’de yolculuklarıma devam ederek toplamda 2 yıl boyunca ülkeme hiç dönmeden seyahat etmiş oldum.

Seyahatlerimi ve tecrübelerimi sosyal medyada insanlarla paylaştığım bu dönem içerisinde instagram hesabım giderek büyüdü. Bu sayede sosyal medya üzerinden gelir kaynağı oluşturmaya başladım.

Daha sonra ülkeme dönerek yaklaşık dört ay kaldıktan sonra 2020 ‘nin Ocak ayında Gürcistan’dan başlayarak tekrar yola çıktım. Azerbaycan ve İran’da da yolculuklar yaptıktan sonra Hindistan’a vardım. Covid-19 pandemisinin başlaması ile birlikte Hindistan’da 6 ay mahsur kaldım. Zamanımın büyük bir bölümünü Goa gibi cennet vari bir şehirde geçirdim. Ağustos ayında yabancı bir firmadan uçuş yakalayarak ülkeme geri döndüm.

Daha sonra 2017’den itibaren yazdığım tüm yol hikayelerimi, kişisel gelişim yazılarımla harmanlayarak, toparlayıp kitap haline dönüştürmek için inzivaya çekildim. Fethiye’nin Kabak koyu bölgesinde bir ağaç eve kapanarak, yıllardır yazdığım her şeyi kitaplara dönüştürdüm ve toplamda üç kitap bitirdim. İlk kitabım “Uyanış Yolculuğu” 21 Ocak 2022 tarihinde yayımlandı. Şuanda aktif olarak tüm kitapevlerinde satışı devam ediyor. İkinci ve üçüncü kitaplarımı ise takip eden seneler içerisinde yayımlayacağım

Kitabımın yayıma girdiği gün daha önce hiç bulunmadığım bir kıtaya doğru tekrar uzun bir yolculuğa çıktım. Beni takip eden dostlar için bir tur düzenleyerek, 11 kişi ile beraber Meksika’ya seyahat ettik. Yaklaşık on gün boyunca birlikte rüya gibi bir yolculuğun ardından, Meksika’dan Kolombiya’ya uçtum. Şuanda bu satırları Kolombiya’nın Santa Marta şehrinde gönüllü çalıştığım hostelin odasında güncelliyorum. Bu hostelde gönüllü çalışarak konaklama ve öğle yemeği masraflarımdan muaf oluyorum ve bütçe tasarrufu yapıyorum. (Güncelleme tarihi: 04.03.2022)

Deniz ve doğa ile ilgili hemen hemen her şeyi severim. Antrenmanlı olduğum zamanlar aralıksız 2km yüzebilirim. Dalış yapmayı, kaykay sürmeyi, kanyonlardan atlamayı, sörf yapmayı, futbol oynamayı, teknelerle okyanuslarda denizlerde açılmayı ve hatta balinaları çok severim. Yunuslara ise aşığım. Çocukluğumdan beri çeşitli sporlar ile ilgilendim. Futbol oynadım, yüzdüm, fitness yaptım.

Aynı zamanda profesyonel olma yönünde ilerleyen amatör bir fotoğrafçıyım. Bu alanda hala kendimi geliştirmek için elimden geleni yapıyorum. Tüm tecrübelerimi, anılarımı instagram hesabımdan paylaşıyorum. ( @cagatay0zdemir )

Hayvanlarla ileri düzeyde aşk yaşıyorum. En büyük zaaflarımdan birinin hayvanlar olduğunu söyleyebilirim. Yavru bir köpekle saatlerce yorulmadan oynayabilir, vakit geçirebilirim. Bunlardan ziyade, uzun doğa yürüyüşleri yapmayı, dağlara tepelere çıkmayı ve okyanusları seyretmeyi çok seviyorum. Gün batımlarında tembellik yapmak ise sanırım seyahat etmekten sonra en büyük hobimdir. Müzik dinlemeyi hemen hemen hiçbir gün atlamam. Lise yıllarımda gitar da çaldım, çeşitli okul konserlerinde sahne aldım. Kulağa hoş gelen müziğin her türlüsüne bayılırım. Charles Bukowski, Ivan Turgenyev, Jack London, Robin Sharma, John Fante, Jack Kerouac okumayı ayrı bir severim. Sinema’ya da büyük bir ilgim vardır. Özellikle de yol fimlerini hiç atlamam.

Hedefim ve Projeler

Farklı milletlerden insanlarla tanışıp onların hikayelerini dinlemeye bayılıyorum. Bu konuda çeşitli projelerim var. Ayrıca çocuklarla iletişimim mükemmele yakındır. Hangi milletten olurlarsa olsunlar bir şekilde onlarla anlaşmanın yolunu bulabilirim. Onlara olan sevgim herhangi bir şey ile ölçülemez. Çocuklara verilen değerin artırılması için başlattığım “Umutla Dans Et” (Dance With Hope) projemi dünyada büyük kitlelere ulaştırmak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Şimdiye kadar Lübnan (Suriye sınırı, Suriye mülteci kampı), Sri Lanka, Myanmar, Kamboçya ve Fiji ‘de yardıma muhtaç dünya çocuklarına ulaşmayı başardım. İnsanlara bir nebze ilham olabilmek için dağlar bayırlar okyanuslar aşabilirim ve tanımadığım insanların hayatlarına dokunup güzel bir değişim yaşamalarına sebep olabilmek için sayfalar dolusu makaleler yazıp, tehlikeli sokaklarda videolar çekebilirim. Hayatım boyunca bencil bir insan olmadım. Sahip olduğum ne varsa paylaşmayı seviyorum. Yazılar yazmamın tek sebebi de budur. Yaşadığım anları, tecrübeleri ve sizlere ilham,cesaret,bilgi verebilecek her şeyi paylaşmayı seviyorum.

Çocukluğumuzdan beri bütün hayatımız boyunca sistemin bize kim olduğumuzu söylediğini ve bizim belirli sınırlar içinde bu sisteme uyarak yaşatılmaya zorlandığımızı düşünüyorum. Bu sistemin zincirlerini kırmamıza yardımcı olabilmek için yazmaya devam edeceğim. En büyük öğretmenimizin YOL olduğuna ve hayattaki bütün sorularımızın cevaplarını yollarda bulabileceğimize inanıyorum. Bu yazıda kim olduğumu anlatmaya çalışan ben aslında bunların ötesinde kim olduğumu bulabilmek için ve insanlara yardımcı olabilmek için yoldayım. Elimden geldiği sürece de sizlere yararlı olabilecek her şeyi blogumda ve sosyal medya hesaplarımda paylaşmaya devam edeceğim.

Sevgilerimle,
Çağatay