Uzun zamandır üzerinde çalıştığım, hayatımda yaptığım ve yapacağım radikal değişikliklerle ilgili siz arkadaşlarıma, akrabalarıma, büyüklerime, öğretmenlerime ve diğer ilham olabileceğim herkese benim için çok önemli olan bir mektup (veda mektubu) yazmak istedim.
Haberi olmayan yakın çevremden özür dileyerek, görüşemediğim, akranım, hasmım, beni tanıyan ve önemseyen herkes için bir yazı..
7 Eylül 1990 Samsun doğumluyum. Hayatım boyunca neden var olduğumuzu hep merak ettim. Dinler, insanlar, toprak, ateş, gökyüzü.. herşey ilgimi çekti. Babamın kitaplığında bulduğum kalınca bir ciltlik atlas ansiklopedisini elime aldığımda 7 yaşındaydım. İçindeki dünya haritasını gördüğümde ve bu büyük haritada küçücük Türkiye’yi bulduğumda ise büyük şoktaydım. Power rangers, jet giller, casper hepsi yalan gelmişti o anda bana. Hiçbirinin bir anlamı yoktu. Türkiye’nin dünyadaki küçücük bir kara parçası olduğunu öğrendiğimde 7 yaşındaydım. Bu olağanüstü bir uyanıştı.
Büyüdüm. Okudum. Askere gittim. Meslek sahibi oldum. İnsanların %90’nın yaşadığı sisteme uyum sağladım. Herşey bize önceden söylenmişti, öğretilmişti. Seçim şansımız cesaretimiz ile sınırlıydı. Hepimiz ne oldugunu anlayamadığımız integral, logaritma derslerini almak zorundaydık. İstesek de istemesek de askere gitmek ve istesek de istemesek de bizi hiç anlamadığımız integral bilgimizin yeterliliği ile ölçülen bir puan sistemine mecbur bırakıp, bu puana eş değer bir meslek bulmak zorunda bırakıldık. Yine okuduk ve bizi meslek sahibi yaptılar. Ne istediğimiz pek sorulmadı. Kürşat’ın aslında mükemmel bir atlet, Yasemin’in harika bir müzisyen olabileceğini bilmiyorduk.
2013, İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Bir diplomat olmadım. Devlet memuru da. Türkiye’nin kendi alanında önde gelen holding şirketlerinin birinde belki de onların deyimiyle en önemli departmanlarından bir tanesinde “Satış Pazarlama Temsilcisi” olarak işe başladım. Tam 1.5 sene geçti.
Bugün 25 Ağustos 2017 ve ben dünya üzerinde kendi iç yolculuğuma çıkmak üzere işimden istifa ettim. Doğum günüme çok az bir süre kala, çok uzun süredir üzerinde düşündüğüm hayalimi gerçekleştirmek için attığım adımlara, yeni yaşımın bir milad olması dileğiyle sadece kendime değil yakınlarıma ve diğer herkese ilham olabilmek için bir yol çizdim. Entel diyenler, Hippie diyenler, Çılgın diyenler, Marjinal diyenler olacaktır ki malumunuz ortalama insanlar sistemlerine aykırı, kendilerinin başarmaya cesaret edemeyeceği bir işe kalkışan insanlara; DELİ derler. Umrumda mı?
Kendinizi ne kadar tanıyorsunuz? Sistem bize kim olduğumuzu söyledi ve biz bunu kabul ettik. Ben ömrümün en verimli çağında, 27 yaşımda, hayatımı dört duvar arasında, florasan lambası altında, bilgisayarlar başında çürütmeye karşı çıktım. Bunu yapan, yapmak zorunda olan herkese saygı duyuyorum. Henüz enerjim ve gücüm varken dağa bayıra tırmanıp okyanusları izlemeyi, kanyonlardan atlamayı, motorla Vietnam’ı turlamayı, sonunu hiç düşünmeden bulunduğum değerli anın tadını çıkarmayı seçtim. Zengin olmak senin belki umrundaydı ama benim değil. Ben zenginliği doygunluğumla, iç huzurumla, kalplerin ve gönüllerin yüceliği ile öçtüm hep. Sen son model bir iphone7 almayı tercih edebilirsin. Belki de çok toz pembe görüyorum evet.
+Çalışmadan para kazanmadan nasıl yaşayacaksın? Herşey böyle kolay mı sanıyorsun?
-Peki gerçekten umrunda olduğu için mi soruyorsun yoksa bir çıkar yolu bulup acaba ben de bu bokun içinden çıkabilir miyim diye mi soruyorsun?
Hayat çok kısa, gençliğimiz ondan daha kısa ve inanın hayat risk almaya değer. Bu dünyadan en azından bir kaç kişiye ilham olmadan gitmeyeceğim; modern bir köle olmayacağım. Kimsenin bana kim olduğumu söylemesine izin vermeyeceğim. Kimsenin bana ne yapmam gerektiğini söylemesine ihtiyaç duymayacak bir insan olacağım. Belki aç kalırım, evim olmaz, arabam olmaz, kendime son model bir telefon alamam, guess marka tişörtler giyemem. Ama ne olur biliyor musunuz? En azından siktiri boktan bir koltuk takımı alabilmek için 5 ay çalışıp ruhumu kirletmek zorunda kalmam ya da var olan arabamı yeterli bulmayıp daha iyi bir model araba alacağım diye kredi çekip 5 sene boyunca bu arabanın kredisini ödeyebilmek için geçen zamanın kıymetini unutup kendi hayatımı çürütmem. Tekrar; Hayat çok kısa ama gençliğimiz ondan daha kısa.
21 KASIM 2017 tarihinde, allah kısmet ederse, sağlığım şimdiki gibi yerinde olursa, ne zaman döneceğimi bilmediğim bir dünya turuna çıkıyorum. Bunu ben adlandıracak olursam, kendi iç yolculuğuma çıkıyorum. Belirli bir rotam ya da zaman kısıtlılığım yok. Sadece başarmak istediğim projeler, hayalini kurduğum şeyler ve bir amacım var. Fazla bir param yok ama inancım var. Biliyorum başaramazsın diyeceksiniz o yüzden bahsetmeye gerek duymuyorum. Başarmak kimin umrunda ki?
Herşeyden önce karar sürecimde her zaman yanımda olan ve beni destekleyen abime, anneme, babama sonsuz teşekkür ederim.
Bu süreçte maddi manevi yanımda olan ve olacak, destekleyecek herkese tüm samimiyetimle minnettarım.
Hakkınızı helal edin,
Çağatay
Veda Mektubu,Veda Mektubu,Veda Mektubu,Veda Mektubu,Veda Mektubu,Veda Mektubu,Veda Mektubu
Ne çektin be integralden!! 🤣🤣
Mezun olduktan sonra gelen KPsS ye girdin mi ya da hazırlanıyor musun sorularının ardından bir de sayfalarca nasihat eden, ama aslında zerre umrunda olmadığımız o komşu teyzeyi unutmamak lazım. Bir de hayatta hiçbir şeye cesaret edememiş insanların sana yol yordam yön yöntem gösterme adı altında vazgeçirme çabaları…
ben bir de nereye kadar gezeceksin emekliliğini düşünmen lazım diye bir yorum aldım geçenlerde 🙈
O günbatımı izlerken gelen huzur maaşını alınca gelmiyor 🙂 bunu kimse anlamıyor
Seninle hiç tanışmamış olsak bile hikayeni çok uzun süredir yakından takip ediyorum Çağatay.
İnsanların tüm şartlar uygunken bile şüpheye düşüp hayallerinden vazgeçtiği ya da yıllarca beklediği bu adımı atabildiğin için, bir çok insana da bu anlamda ilham verdiğin için seninle gurur duyuyorum.
Umarım ben de kendimi yakından tanıma şansı bulabilirim.
Wish you an indescribable journey!
Başlamak; iç yolculukta başarmak… başardığını düşünmek?! yada başlayıp hiç basaramamak .bu yolculuk kendinı tanımak anlamakmiydi yoksa dünyadaki güzelliklerı kesfetmekmiydi yoksa küçük bi kara parçasından uzaklaşıp başka kara parçalarına adım atmakmiydi kendi keyfinmiydı yoksa kendi yolculugunmu yolculuğun boyunca senı hep izledim sıkıntılarını kwyiflerini heyecanlarini tutkularıni zorluklarını hayretlerini ülkene dönünce özlemlerini hayat kendinı anladiginda başlar diyorlar sen kendinı anladinmi anlayabildinmi sistemi insanları düzeni yada düzenleri eğer fırsatım olsaydı gerçekten deneyimledigin şeyleri herneyse onlar bostancı sahilinde dinlemek isterdim eğer bi ewim olsaydı seni bodruma davet etmekte isterdim şimdilik sadece yazıyorum şansın bol olsun bu yolculukta umarım kendi içsel yolculuğunda istediğini bulursun
O kadar güzel ilham veriyorsunki tek kelimeyle bayılıyorum yaşadığın hayatı yaşamak isterim😊
Nedense sonunda gözümden yaşlar geldi. Cesaretli olmak kadar övünülecek bir şey var mı bu dünyada bilmiyorum… Yürekten kutluyorum. Her daim yolunuz açık olsun.